ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Topraktan hayallere: TaTuTa ile birlikte öğrenmek

Yayınlanma Tarihi: 14 Mayıs 2025
Topraktan hayallere: TaTuTa ile birlikte öğrenmek

WWOOF Türkiye/TaTuTa (Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası) programı ile her gönüllü bir tohum, her deneyim yeni bir yeşerme hikâyesi. İçinde bilgi var, emek var, dayanışma var, dünyaya iyi bakmak var… Gönlünden geçenlerle toprağa bir hikâye bırakmanı bekliyoruz!

Yazı: Beyza Özel (Gönüllü İletişim Ekibi) 

Fotoğraflar: Farge Organik

Bugün günlerden pazar, şiddetli bir poyraz var İstanbul’da. Serin, kuru, zaman zaman sert. Kuzeydoğu’dan geliyor. Üşütüyor. Biraz duruyor, sonra tekrar var gücüyle esiyor… Mevsim normallerinde olduğu söyleniyor. Sanki tam aksi olsa bunu anlayabileceğim. Yürüyüş yaparken dünü düşünüyorum. 

Dün ikinci kez Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği gönüllüsü olarak Şişli %100 Ekolojik Pazar’daydım. Bu sefer eve yemyeşil tazecik rokalar, köy yumurtaları ve “TaTuTa” diye bir kelime ile döndüm. 

“TaaaaTuuuuTaaaa”

Çocukken oynadığımız bir oyun ismi gibi ama değil, şirin bir kedi ismi sanki ama o da değil: 

TaTuTa; “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” demek.

TaTuTa ile sıkı bağlar kuruluyor

Yumurtaları aldığım tezgahta başka bir gönüllü arkadaşım Azra ile karşılaşıyorum. Tezgahta duran sonradan tanıştığım Tuba ile konuşuyor. Azra’nın elleri dolu alışveriş yapmış. Her satış noktasının başında bir muhabbet, bir paylaşım… Sanki pazardaki herkes birbirini tanıyor. Ve günün sonunda anlıyorum, gerçekten de öyle, pazardaki herkes birbirini tanıyor!

TaTuTa, ekolojik tarım yapan çiftçilere gönüllü işgücü veya bilgi desteği sağlayarak ekolojik tarımı teşvik etmek için hayata geçen bir program. Buğday Derneği tarafından 2003 yılında başlatılan TaTuTa projesi 2004 yılında WWOOF (World Wide Opportunities on Organic Farms) hareketine dahil olarak WWOOF Türkiye adını aldı. WWOOF Türkiye/TaTuTa güven ve takasa dayalı kültürel-eğitsel deneyimleri teşvik etmeye devam ediyor. 

%100  Ekolojik Pazar sadece ekolojik meyve-sebze satan tezgahlardan ibaret olmadığını bana bir kez daha öğretiyor. Çünkü buradaki üreticiler ve alışveriş yapan insanlar aslında TuTuTa ile daha sıkı bağlar geliştirmiş. Kimisi şimdi alışveriş yaptığı üreticiyi geçmişte gönüllü olarak ziyaret etmiş, kimisi TaTuTa ile tanıştığı üreticinin tezgahında bugün ürünlerini satıyor, kimisi benim gibi ekolojik tarımın A,B,C’sini yeni öğreniyor.

Farge’de TaTuTa gönüllüleri var!

Farge Organik Çiftlik tezgahının başında sohbet sohbeti açıyor. Ortaklardan Murat ile tanışıyorum. Murat Ankara’da fidecilik ile başlamış ekolojik tarıma. Sonra Burak ile tanışmış. Bugün İzmit Fethiye Köyü’nde 100 dönüm arazide mevsimlik ekolojik meyve sebze yetiştiriyorlar. Murat, meyve-sebzelerinin yanında fidelerini de getirmiş. Balkonlarda yetişecek mini mini kıvırcıklar, çilek fideleri ışıl ışıllar. Fidelerin önünden geçen kalabalık “Bunlar evde yetişir mi?” diye soruyor, Murat özenle, nasıl bakacaklarını, nasıl sulayacaklarını anlatıyor. 

Benim aklım TaTuTa’da. Proje muazzam. İçinde bilgi var, emek var, dayanışma var, dünyaya iyi bakmak var… “Farge’de ekolojik tarım öğrenmeye gelen gönüllüler var mı?” diye soruyorum hemen. “Yıl boyunca günlük ortalama 20-30 kişi gönüllümüz oluyor. Gelen kişilerden çoğu daha önce tarlaya adımını atmamış kişiler. Fide ya da tohum nasıl dikilir, nasıl bakılır ve aklına gelebilecek pek çok işi gösteriyorum” diyor ve ekliyor şimdi tezgahta bize yardım eden arkadaşım Tuba ile TaTuTa ile tanıştık. 

Dünyanın her yanından gelen onlarca insan çiftliğin günlük işlerinde belli bir saat gönüllülük esaslı çalışıyor. Karşılığında konaklama ve yemek takası yapıyorlar. Aslında bana kalırsa bu yolculukta sadece çalışmak ya da takas yok. Bir köyün, bir yörenin, bir toprağın hikâyesine ortak olmak var. 

“TaTuTa ile özgürleştim!”

TaTuTa’yı daha çok merak ediyorum ve bunu deneyimlemiş biri olan Farge Organik tezgahında çalışan Tuba ile böyle arkadaş oluyoruz. Biraz domates, biraz taze soğan satıp arada laflıyoruz. 

“TaTuTa düşündüğüm, gerçekten içimde var olan, özümden gelen şeyleri bana tekrar hatırlattı. Şehir yaşamında bunu unutuyorsunuz. Mesela ihtiyaç dediğimiz şey; benim kendi kendime tanımladığım şeylermiş. İhtiyacın tanımını değiştirince o fazlalık olan şeylere de ihtiyacım olmadığını gördüm” diyor Tuba ve beni tam kalbimden vuruyor. Tuba şöyle devam ediyor: “TaTuTa ile Farge Organik Çiftlik’te kendime yetebildiğimi gördüm. Kendime bir insan olarak yetebildiğimi anladım. -ebilme, yapabilme… Yapabildikçe, edebildikçe özgürleştim, özgüvenim arttı. TaTuTa bunları hatırlamamı ve hayatımın içerisine yerleştirmemi kolaylaştırdı. Ben doğa için gitmiştim TaTuTa’ya, çok daha fazlasını buldum. Çok farklı kapılar açtı bana. Gıdayla ilgili farkında olduğum ama ulaşamadığım şeylere ulaşmamı sağladı.”

TaTuTa’nın temeli, gönüllülerin bilgi ve tecrübe takasından doğuyor. Toprağını, ekolojik tarımı geçim kaynağı bilen çiftçiyle, bu konuya ilgisi olan insanların bir araya gelmesiyle başlıyor her şey. Birbirlerine verdikleri bilgi ve tecrübe, nehir gibi akıyor, toprağa karışıyor, büyüyor. Ekolojik üretimin her yönü; teknik, pazarlama, sosyal ve çevresel boyutlarıyla konuşuluyor, yaşanıyor. 

TaTuTa ile geleceğe atılan tohumlar 

Farge Organik’in diğer ortağı Burak ise ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama mezunu. Üniversiteden sonra aklında çiftçi olmak yok. Hatta uzun süre kariyerini sürdürüyor. Ancak zamanla modern hayat ve bu döngünün parçası olmak istemiyor ve kırsalda yaşama kararı alıyor. Bu kararı aldıktan sonra ortağı Murat ile tanışıyor ve 2016 yılında eşinin ata toprağı İzmit’e yerleşip deneye-yanıla organik tarım yapmaya başlıyorlar. Amaçları aslında yaşam şekillerini değiştirmek, bir iş kolu yaratmak değil. Öyle ki Burak, “Eğer amacımız direk çiftçilik olsaydı ilk 2 yıl bırakıp gitmemiz gerekirdi” diyor. Ama öğrendikçe, ekolojik tarıma aşık oluyor, her yıl severek büyütmeye, yeşertmeye, paylaşmaya başlıyor. 

Burak İzmit’e taşınmadan önce Yalova’da bir haftalık TaTuTa deneyimi de yaşamış. 9 yıl önce “Gönüllülük projesini ileride ben de yaparım” diye dönmüş TaTuTa’dan. Farge Organik kurulduğundan bu yana farklı yaş aralıklarında 100-150 ülkeden yaklaşık 2.000 gönüllü ağırlamışlar. Her yıl gönüllü ağırlama kapasitelerini de arttırıyorlar. Şu an 30-35 kişilik gönüllü ağırlama kapasiteleri var.

TaTuTa ile bir yerden başlamak

TaTuTa ile tanışmanın benim için anlamı büyük oldu. Çünkü bir hayalim var; babamın çocukluğunun geçtiği köye yerleşmek. Köye gitmeyi ne kadar çok istesem de; orada nasıl yaşayacağıma dair bir korku, bir çekingenlik var içimde. Ne yapacağımı, nereden başlayacağımı bilemiyorum. O topraklar, o yollar, o insanlar… Sanki her şey çok uzak, her şey başka bir hayal gibi. Ama TaTuTa gerçek, ayakları yere sapasağlam basan, 20 yılı aşkın süredir işleyen, kentliyle köylüyü, yerliyle yabancıyı, gençlerle yaşlıları, üreticiyle tüketiciyi bağlayan bir köprü. Yola çıkmaya cesaret edemeyenleri gür bir sesle öğrenmeye davet ediyor. 2003 yılında 25 ev sahibi ile başlayan TaTuTa, bugün 67 ev sahibi ile devam ediyor.

Tüm bu sesler içimde yürüyüşten eve dönüyorum. Bol peynirli bir roka salatası yapmaya koyuluyorum. Nedense Italo Calvino “Jaguar-Güneş Altında”nın sunuş kısmındaki satırları aklımda. Calvino; okuma alışkanlığının insanı dönüştürdüğü, ama doğanın dilini okuyabilen keskin duyularımızı yolda kaybettiğimizi söylemişti. Onun da dediği gibi; bir zamanlar gökyüzünden zamanı, rüzgârdan yaklaşan fırtınayı anlayabiliyorduk. Şimdi bilgimiz arttı, ama eski bilgeliği geride bıraktık. Yine de önemli olan, kaybettiklerimize ağıt yakmak değil, bugün neyi yeniden kurabileceğimizi düşünmek.

TaTuTa dünyasını daha yakından tanımak ve deneyimlere ortak olmak için web sitesine buradan göz atabilirsiniz.

Etiketler: , , , , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş