ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik Gündeminde Menstrual Adalet!

Yayınlanma Tarihi: 1 Ağustos 2024
İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik Gündeminde Menstrual Adalet!

Çoklu krizler çağında sürdürülebilirlik, kamudan özel sektöre, sivil toplumdan Birleşmiş Milletler kuruluşlarına pek çok kurumun önceliği haline geldi. Dünyanın her yerinden menstrüel adalet savunucuları, sürdürülebilir regl bakımının önemini iklim krizi gündeminde de dile getirirken, Konuşmamız Gerek Derneği (KGD) Türkiye’de menstrüel adalet çalışmalarını iklim krizi merceğiyle yürütüyor.  KGD, cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarını iklim krizi kesişimselliğiyle ele alan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye’den, bu yıl Azerbaycan’ın ev sahipliği yapacağı COP29 sürecine hazırlanan toplumsal cinsiyet eşitliği savunucularına kadar pek çok farklı kesimin ortak çağrısını dile getiriyor.

Türkiye’de iklim adaleti gündeminde anlamlı gençlik katılımı için çalışan İklim Öncüleri’nin
kurucularından Melisa Akkuş, Konuşmamız Gerek Derneği ile iklim krizine kesişimsel yaklaşımlarını paylaştı:

İklim krizinin yarattığı yıkım, su kıtlığı ve menstrüel hijyen ürünlerine erişim zorlukları, özellikle gelişmemiş/gelişmekte olan bölgelerdeki kız çocukları ve
kadınlar için eğitim, sağlık ve ekonomik fırsatları son derece olumsuz etkiliyor. Toplumsal cinsiyet
eşitliği, çocukların, kız çocuklarının, kadınların iklim krizine karşı daha kırılgan olmasına yol açıyor.
“İklim adaleti sağlansın” diyoruz çünkü bu eşitsizliklerin giderilmesini, dezavantajlı ve kırılgan
grupların iklim krizine karşı dirençli hale getirilmesini istiyoruz. Bu kapsamda, bilimin, sivil toplumun
ışığında etkili ve somut politikaların hayata geçirilmesi, su ve hijyen ürünlerine erişimin artırılması,
eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, bizlerin karar alma süreçlerinin her aşamasına etkin,
eşit, söz ve hak sahibi şekilde yer alması şart.”

Sürdürülebilirlik ve iklim krizi politikalarında toplumsal cinsiyet temsiliyeti ve çeşitlilik konusundaki
yetersizlikler, menstrual adalet, iklim mültecileri başta olmak üzere göç ve afet bağlamlarında cinsel
sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi kritik konuların görmezden gelinmesine neden olabiliyor. Bu konuda dile getirilen eleştirilerin ardından Azerbaycan, COP29 yürütücü kuruluna kadınların ve gençlerin anlamlı dahiliyeti için adım attı.

COP29 hazırlıklarında aktif rol alan, Gender Hub Azerbaycan’ın kurucularından toplumsal cinsiyet
eşitliği aktivisti Roman Gojayev, Azerbaycan’da gençlerin dönüşüm çabasını paylaşıyor:

“COP29 hazırlıkları devam ederken, menstrual adaleti de içermek üzere cinsel sağlık ve üreme sağlığı
ve hakları gündeminin dahil edilmediğini gözlemliyoruz. Toplumsal cinsiyet körü uygulamaların
önüne geçmek için çalışmalarımız sürüyor. Organizasyon komitesi yakın zamanda Gender Hub da
dahil olmak üzere toplumsal cinsiyet alanında çalışan sivil toplum örgütlerini ve kadın temsilci ve
bürokratların sayısını artırmış olsa da Kasım ayına kadar anlamlı katılım ve cinsel sağlık ve üreme
sağlığı ve hakları alanında ve her seviyede sesimizi duyurmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

Çevre dostu menstrual ürünler

Sürdürülebilirlik ve regl bakımı kesişiminde akla ilk gelen konu, sürdürülebilir menstrual ürünler.
Menstrual bakım kitleri ve regl farkındalık oturumları başta olmak üzere, yıkanabilir ped, regl külodu,
menstrual kap, menstrual disk gibi yeniden kullanılabilen, çevre dostu alternatiflerin
yaygınlaştırılması, üretiminin desteklenmesi ve regl bakımı için birer seçenek olarak sunulması önem
taşıyor. Ancak bu noktada, belirli bir ürün odağında regl bakımı pratiklerinin diğerinden üstün
olmadığını vurgulamak gerekiyor. Sürdürülebilir menstrual ürünler kullanılan materyal, sosyo-kültürel
ve dini inanış ve pratikler, dezenfektasyon için mutlaka gereken temiz suya veya regl bakımı için
uygun mahrem alana erişim yokluğu, ekonomik ve kişisel tercihler nedeniyle herkes için uygun veya
erişilebilir olmayabilir.  KGD, sürdürülebilirliğin, yalnızca plastik atık üretimi, karbon ayak izi ve ekolojik etki ile sınırlı olmadığını hatırlatıyor. ve menstrual ürün firmalarının tedarik zincirleri, üretim ve çalışma koşullarında insan hakları standartları ve karar alma süreçlerinde temsiliyet ve kapsayıcılık gibi gölgede kalan, sosyal adalet temelli konularda dönüşümün gerekliliğini vurguluyor. Dernek, menstrual bakım konusunda gerekli denetimleri yapmakla yükümlü kamu kurumlarını,  üretici ve dağıtıcı firmaları bu konuda tüketici haklarını da gözeten hesap verebilir ve şeffaf politikalar üretmeye ve uygulamaya çağırıyor.

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş