ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Arjantin’de kentsel tarım mücadelesi

Yayınlanma Tarihi: 23 Eylül 2021
Arjantin’de kentsel tarım mücadelesi

Arjantin’in Rosario şehrinde, kullanılmayan ve terk edilmiş kamu ve özel arazilere yerel halkın tarım yapması için erişimini sağlayan ‘’Kentsel Tarım Programı’’, ekonomik kriz ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı fırsatlar yaratarak gıda kıtlığının önüne geçiyor.

Arjantin’in üçüncü büyük şehri olan Rosario halkı, aslında krizlere hiç de yabancı değil. 2001 yılında yaşanan kriz sebebiyle ülke ekonomisi çöktü ve Rosario’nun mevcut işgücünün dörtte biri aniden işsiz kaldı. Buna ek olarak, bu ekonomik kriz, şehirdeki nüfusun yarısından fazlasını yoksulluk sınırının altında yaşamaya mecbur bıraktı ve ne yazık ki, gıda temin edemeyen bazı insanlar süpermarketleri yağmalamaya kadar başvurdu.

Öte yandan, ekonomik kriz ile mücadele eden yerel halkın karşısına başka bir kriz daha çıktı: İklim değişikliği. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri, Rosario şehrinde sıcaklık artışına sebebiyet vererek yağışları daha düzensiz bir hâle getirdi. Bu düzensizlik ise şehirde sel baskınlarına ve şehre yakın nehir deltasında da yaşam alanlarını yok eden yangınlara yol açtı. 

2001’deki ekonomik krizden önce, Rosario şehrinin tarım merkezi konumundaki ‘’Santa Fe Eyaleti’’nde geçimlerini tarım ile sağlayan çiftçiler, ihracat amacıyla soya fasulyesi yetiştiriciliği yapmaktaydı. Kriz sonrasında ise Rosario, artan gıda talebini karşılamak için yoğun bir şekilde pestisit kullanımıyla yetiştirilen ithal tarım ürünlerine büyük ölçüde bağımlı bir şehir hâline geldi.


Rosario şehri, iklim değişikliği sebebiyle şiddetlenmeye devam eden sel ve kentin genelinde varlığını hissettiren ‘’ısı adası etkisi’’nin yıkıcı sonuçlarını tecrübe ediyor.

Halk için sağlıklı gıda üretimi

Rosario Belediyesi hem iklim değişikliği hem de kentsel eşitsizlik ile mücadelede yenilikçi yaklaşımları önce çıkaran ‘’Programa de Agricultura Urbana (Kentsel Tarım Programı)’’ ile 2020 – 2021 dönemi dahilinde verilen ‘’WRI Ross Center Prize for Sustainable Cities’’ Ödülü’nü kazanarak ekonomik krizin ve iklim değişikliğinin şehir üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin karşısında geliştirilebilecek çözümlerin neler olduğunu bir kez daha bizlere sundu.

Düşük bir gelir ile hayatlarını idame ettirmeye çalışan yerel halka tarım yapılması gayesiyle kullanılmayan ve terk edilmiş kamu ve özel arazilere erişim sağlayan ‘’Kentsel Tarım Programı’’nın öncül amacı, yaşanan ekonomik kriz ve tecrübe edilen iklim değişikliğinin deformatif etkilerine karşı fırsatlar yaratarak gıda kıtlığını da hafifletmekti. Bu programın yıllar geçtikçe belediyenin regülasyonlarında yer alması, programın iklim eylemi planlamasında kapsayıcı nitelikteki temel taşlarından biri olmasını da sağladı.

Kentsel Tarım Programı’na, şehrin genelinde uygulanması, kimyasalların kullanımı olmadan agroekolojik üretim yapılabilmesi noktasında yerel halka, araçlar, malzemeler, tohumlar ve eğitimler sağlamak amacıyla 2002 yılında başlandı. Program, büyük bir hızla şehrin 75 hektarını kapsayacak şekilde genişleyerek bünyesine yedi adet ‘’Sebze Bahçesi Parkı (Parques Huerta)’’ ve daha önce değerlendirilmemiş veyahut terk edilmiş küçük boyutlardaki arazileri de dahil etti.

Rosario Belediyesi, şehrin genelinde geçim kaynağı olması hedeflenen kentsel tarımın yerleşmesi için şehirde yaşayan çiftçilerin salamura edilmiş sebzeler, soslar, şuruplar, organik kozmetikler ve reçeller gibi lokal ve ev yapımı ürünleri satabilecekleri çeşitli pazarların da kurulmasını sağladı.


Yerel halk, Rosario şehir merkezinde bulunan bir üretici pazarına yürüyerek veya bisiklet ile gitmeyi tercih ediyor.

Rosario şehrinde kurulan bu pazarlarda satış yapmakta olan iki küçük tarım işletmesinin sahibi Marisa Fogante, pazarların yaratmış olduğu kolaylığın altını çizerek tüketicilerin yüzlerce kilometre uzağa seyahat etmek zorunda kalmadan, yürüyerek veya bisiklet ile pazar alanlarına ulaşabildiğini belirtiyor. Fogante, ayrıca, bu kolaylık sayesinde tüketicilerin, daha taze ve uygun fiyatlı ürünlerle buluştuğunu ve hem yerel üreticiler hem de tüketiciler adına karşılıklı bir fayda sağlandığını da demeçlerine ekliyor.

Bugün, Rosario şehrinde tarım yapan 300 çiftçi, kamu ve özel arazilerin geçici mülkiyetine sahip ve bu çiftçilerin neredeyse %65’ini üretici kadınlar oluşturuyor.

Tüm bunlara ek olarak Rosario Belediyesi, kentsel tarım pratiklerini, kamusal alanlara, okullara, pazar yerlerine ve çeşitli sosyal programlara özellikle genç ve yaşlı nüfusa yönelik olarak genişletip entegre ederek gıda üretimi etrafında bir kültür oluşturdu.

Düşük gelirli toplulukların kalkınması için kurulan ‘’Sebze Bahçesi Parkları’’, eğitim ve genç nüfusun gelişimi de dahil olmak üzere diğer sosyal programları yürütmek adına kritik bir öneme sahiptir. Belediye personelleri, 2400’den fazla aileye ve 40 okula agroekolojik üretim konusunda eğitimler vererek bu kişilerin kendi sebze bahçesini nasıl kuracağını öğretti. Aldıkları eğitim neticesinde birçok aile ve genç birey kendi sebze bahçesini kurdu, bu sayede de aile içesindeki gelir dağılımı arttı ve genç nüfusun istihdamı sağlandı.


Gıda kıtlığı ve iklim krizi riskleri azalıyor

Kentsel Tarım Programı’nın yerel halka iş ve yeni geçim kaynakları sağlamasının yanı sıra, iklim krizi ile mücadele de önemli faydaları vardır. ‘’Mono-kültür’’ün yani ‘’tek bir tarım ürünün yetiştirilmesi’’ pratiğinin piyasanın tamamını domine etmesi sebebiyle, Rosario halkı 400 kilometreden daha uzak bir mesafeden gıda tedarik etmeye başladı ve bu durum da oldukça ciddi boyutlarda sera gazı salınımına neden olan bir tedarik zinciri yarattı.

Günümüze gelindiğinde ise, Rosario şehrinde her yıl yaklaşık olarak 2.500 ton meyve ve sebzenin agroekolojik olarak üretildiğini görüyoruz. ‘’Universidad Nacional de Rosario (Rosario Ulusal Üniversitesi)’’ ve ‘’RUAF Kentsel Tarım ve Gıda Sistemleri’’ tarafından yapılan bir araştırmaya göre meyve ve sebze üretiminin yerelleştirilmesi, Rosario’ya ithal edilen ürünlerin sahip oldukları karbon ayak izi ile kıyaslandığında, %95 oranında daha az sera gazı emisyonu yaratıyor.

Programı’nın 2002’de yürürlüğe girmesinden bu yana, programın etki alanı yalnızca Rosario şehri ile sınırlı kalmadı; şehrin hemen dışındaki kentsel alanlara doğru da genişledi. Bu genişlemeyi kurumsallaştırmak adına Rosario Belediyesi, 2015 yılında ‘’Green Belt Project (Yeşil Alan Projesi)’’ni sundu. ‘’Yeşil Alan Projesi’’, kentin çevresindeki 800 hektarlık alanın agroekolojik meyve ve sebze üretimi için kullanılmasını planlayan yeni bir arazi kullanım yönetmeliğidir.


‘’Kentsel Tarım Programı’’ kapsamındaki uygulamaların şehrin dışında bulunan alanlara yayılması, şehir içinde kalan araziyi kentsel ‘’gelişimden’’ ve bu arazinin soya ekimi amacıyla kullanılmasından koruyor. Bu uygulama, aynı zamanda, hem sel riskini azaltıyor hem de hava sıcaklığının düşürülmesi noktasında yardımcı oluyor.

Bu proje, tarımın toprağı zamanla iyileştirmesine izin vererek iklim değişikliği ile artan toprak kayması ve sel baskınları riskini de önemli ölçüde düşürüyor. Programı’nın yaratıcılarından biri olan tarım mühendisi Antonio Luis Lattuca, bu yeni yönetmeliğin kentsel tarım için kalıcı alanlara sahip olunmasının önünü açarak Rosario’yu Arjantin’in diğer bölgelerinden farklı kıldığını belirtiyor. 

Rosario Belediyesi’nin kullanılmayan ve gözden çıkarılmış çorak arazileri kentsel tarım faaliyetleri için değerlendirme fikri ve yaklaşımı, adil nitelikte olan kentsel gelişim hedeflerinin uyumlu ve taraflar için karşılıklı olarak fayda sağlayabileceğini gösteriyor. Şehrin içinde ve dışında kalan bu yeni yeşil alanlar, düşük gelirli sakinlerin geçim kaynağı hâline gelirken çarpık kentleşmeyi de önlüyor. Bu sayede hem şehir içi yoğunluk artmış hem de iklim krizi ile mücadele önemli bir gelişme kaydedilmiş oluyor. 

Rosario Belediyesi’nin Kentsel Tarım Programı, yalnızca gıda üretimi yaklaşımından çıkıp – şehir yönetimine dair birçok belediye planına tamamen entegre edilerek – yerel halk için yeni iş alanları yaratma aracına ve iklim değişikliği ile mücadele stratejisine dönüştü.


Sosyal, ekonomik ve çevresel direnç

Rosario Belediye Başkanı Pablo Javkin, bu yaklaşımın temeline ‘’süreklilik’’i koyduklarını belirterek her bir kamu politikasının süreklilik sayesinde geliştiğini; bu sayede de iş ve deneyim alanlarının artacağını vurguluyor. Başkan Javkin aynı zamanda, tecrübe edilen tüm bu belirsizlik içinde dâhi, yerel ve sürdürülebilir olan her bir unsurun herkesin önceliği hâline geleceğini ve geliştirdikleri programın disiplinler arası nitelikte olduğunu söylüyor.

Rosario Belediyesi, şehrin iklim krizi ile mücadelede gelecekte yaşayabileceği olası risklerin önüne geçmek adına kentsel tarımı bir stratejik plan hâline getirerek karbon ayak izini azaltmayı, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı güçlü bir direnç sağlamayı ve bu markajda da istihdamın ve toplumsal kapsayıcılığın artmasını hedefliyor. Bu perspektiften bakıldığında, Program’ın değindiği alanlar sebebiyle hem ekonomik hem sosyal hem de çevresel nitelikte olan bir girişim olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.


Belediye Başkanı Pablo Javkin ile Marta Queñas, bir Sebze Bahçesi Parkı’nda.

Çeviri: Deniz Saygı

Kaynak: Rosario, Argentina Uses Urban Farming to Tackle Economic and Climate Crises – Anne Maassen and Madeleine Galvin, World Resources Institute

Fotoğraflar: Rosario Belediyesi ve WRI Ross Center for Sustainable Cities

Etiketler: , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş