ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Film izlerken karbon ayak izimize dikkat

Yayınlanma Tarihi: 20 Mart 2021
Film izlerken karbon ayak izimize dikkat

Film endüstrisi iklim değişikliğinin etkilerini şiddetlendiriyor. Bütçesi 70 milyon dolardan daha fazla olan ortalama bir gişe filmi 2.840 ton karbondioksit üretiyor. En büyük pay ise %51 ile ulaşıma ait.

Çevresel değişim konusunda ilham veren Screen New Deal’ın proje koordinatörü Michelle Whitehead, iklim krizine karşı panik olmak yerine ortak bir çaba ile mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. 2050 yılında net sıfır karbon hedefine ulaşmak için film ve TV endüstrisinin işleyişinde yapılması gereken değişiklikleri ele alan Screen New Deal raporu, enerji verimliliği sağlayan veri çiftlikleri ve sürdürülebilir stüdyolar gibi yeni teknolojilere yönelik yapıcı öneriler sunuyor.


Film çekimlerinde ortaya çıkan karbon emisyonunun %51’i ulaşım kaynaklı.

Rapora göre, film çekimleri sırasında oluşan karbon ayak izi üzerindeki en büyük pay ulaşıma ait. Yapılan araştırma gişe filmlerindeki toplam emisyonların yaklaşık yüzde 51’ini ulaşımın oluşturduğunu gösteriyor.

Whitehead, film sektöründeki çevre düzenlemelerinin sınırlı olduğu bir dönemde bu raporun yapımlar için olumlu öneriler sunduğunun ve politikaların değişmesini bekleyerek vakit kaybedilmemesi gerektiğinin altını çiziyor: “Bu rapor değişimin bir parçası olacak ancak düzenleme yavaş ilerliyor.”


Düşük karbonlu belgesel film çekmek mümkün

Bağımsız film yapımcısı Joya Berrow, dünyada medeniyetten uzak bir yaşamın sürdürüldüğü en eski topluluklardan birini konu alan “Eve” adlı belgesel filminin çekimlerinde sürdürülebilir uygulamaları kullandı. Yapımcılık kariyerini çevre hikâyeleri anlatmaya adayan Berrow, topluluğun çabalarından güç alarak kendi kısa metrajlı filminin karbon ayak izini geriye dönük olarak hesapladı.

Berrow, çektiği filmin, şehirlerarası bir uçuşun çevresel etkisine kıyasla daha az olduğunu fark edince, büyük bütçeli film yapımcılarını da bu yönde teşvik edebileceğini düşünerek onlara bu işi yapmanın başka bir yolu olduğunu gösterdi.


‘Eve’ filminin kamera arkası görüntüleri

Film endüstrisinin yeşil eldivenli melekleri

ABD’de yeşil eldivenleriyle iklim mücadelesini sürdüren çevre danışmanı Emellie O’Brien, 2014 yılında “Nuh: Büyük Tufan” filminin setinde edindiği bir alışkanlık ile, prodüksiyon ekibinin bıraktığı yemek kalıntılarını didiklemeye başlar…

Aslında çevre sorumlusu olarak işe alınan ve 125 milyon dolar bütçeli bir filmin karbon ayak izini ölçme göreviyle uğraşan O’Brien, kendisini setteki geri dönüşüm, kompostlama ve yiyeceklerin bağışlanması ile ilgilenirken bulmuş.

O’Brien bugün kendi danışmanlık şirketinde koca bir ekibi yönetiyor. Şirket ismini Nuh: Büyük Tufan’ın setindeki ilk günlerinde O’Brien’a takılan lakaptan alıyor: Earth Angel (Yeryüzü Meleği).


Emellie O’Brien ve Earth Angels (Yeryüzü Melekleri)

Joya Berrow: “O kadar çok ışığa ve kameraya gerçekten ihtiyacınız var mı?”

O’Brien, ortak sektörlerin gerekli adımları atmadığını belirttiği açıklamasında, “Bu krizin üstesinden geleceksek mevcut kültürü değiştirmemiz gerekiyor. Kültürü değiştirmenin en etkili yolu ise eğlencedir. Bu mücadelede sektörümüzden yeterince yararlanamamış olsak da büyük bir değişim başlatabileceğimizi düşünüyorum.” diyor.

Çeviri: Rüstem Sayar

Kaynak: How can the film industry tackle climate change? – Madeleine Drury, Euronews

Kapak Fotoğrafı: Canva

Etiketler:

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş