ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Senin de bir kovanın olsun

Yayınlanma Tarihi: 23 Eylül 2023
Senin de bir kovanın olsun

Tüketici-arıcı işbirliği

Bu süreçte sadece üreticilere değil tüketicilere de sorumluluk ve görevler düşüyor. Tüketiciler de, doğayla uyum içinde ve sürdürülebilir bir üretimi desteklemek için, ekonomik güçleri çerçevesinde doğru besini ve doğru üreticiyi bulmaya çalışmalıdır. Doğru besin üretimi doğayla tamamen iç içe bir süreçtir; tüketiciler olarak bu sürecin mümkün olduğunca içinde olmamız, ürünle ve üreticiyle doğrudan ilişkiler kurmamız çok önemlidir. Bu çaba, sadece bugün ve sadece kendimize değil, yarınlarımıza ve çocuklarımıza da yaşanabilir bir dünya yaratmak ve bırakmak için gereklidir.

Kumara dönen bu döngüden çıkmanın tek yolu; arının, arıcının ürününü sonuçta değeri piyasada “gerçekleşen” bir meta olmaktan çıkaran, üretici ve tüketicileri ihtiyaçların üretimi ve tüketimi sürecinde doğrudan bir araya getiren topluluk ekonomileri, günümüz koşullarında dayanışma ekonomileri oluşturmak ve pazar aşamasındaki öngörülemezliğe karşı topluluk olmaktır.

Süreç bir Katılımcı Onaylı ve Topluluk Destekli Tarım Uygulaması biçiminde işleyen bir Dayanışma Ekonomisi sürecidir. Katılımcıları, ortakları, sürece perakende bal tüketicileri olarak katılırlar. Talep ettikleri bal miktarının her yıl ortaklaşa hesaplanan güncel bedelini ön ödeme olarak ortak bir hesaba yatırır, arıcılar ise bu miktarı karşılayacak üretimi doğal üretim yöntemleriyle karşılayacaklarını taahhüt eder ve toplanan miktardan paylarına düşeni yine ön ödeme olarak alırlar. Ürün, her balın ya da bal dışı arıcılık ürününün üretim dönemine göre hasat edildiğinde katılımcılara ulaştırılır.

“Aynı yuvaya ya da aynı yuvalar kolonisine ait iki karınca birbirlerine yaklaşır, antenleriyle birkaç saniye birbirlerine selam verirler ve “eğer bir tanesi aç ya da susuz ise ve özellikle diğerinin kursağı doluysa hemen yiyecek ister.” Kendisinden böyle bir ricada bulunulan birey bunu asla reddetmez; alt çenesini ayırır, uygun bir konum alır ve aç karıncanın yemesi için bir damla şeffaf sıvıyı midesinden ağzına getirir… Eğer kursağı dolu olan bir karınca bir yoldaşını beslemeyi reddedecek kadar bencillik ederse ona bir düşman ya da daha kötü bir şey gibi davranılır… Ve eğer bir karınca düşman bir türe ait bir karıncayı beslemeyi reddetmemişse o karıncanın akrabaları tarafından bir dost olarak görülür.” Sürdürülebilir yaşamda da yapılması gereken aslında yalnızca doğaya bakmaktır. Doğada süregelen işbirliği ve dayanışma kültürüne uyum sağlayarak, yerel üreticiyi destekleyerek ve dayanışarak, parçası olduğumuz doğanın akışına dahil olur, sürdürülebilir bir yaşamın kapısını aralarız.

Unutmayalım… Hepimiz aynı kovandayız!

Şamil Tuncay Beşto’nun yazısını Buğday E-Dergi’den okuyabilir, ekolojik yaşamın gündem ve pratiklerinden haberdar olabilirsiniz.

Etiketler: , , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş