“Arý yoksa, yaþam da yok” diyerek sürdürdüðümüz Arýlarý Yaþatalým projemizde arý nüfusunun giderek azalmakta olduðuna dikkat çekerek, bu durumun gýda üretimini ve biyoçeþitliliði etkilediðini belirtmiþtik. 10 kurumla birlikte yürüttüðümüz, arýlarý öldüren tarým zehiri neonikotinoidlerin yasaklanmasýna iliþkin çalýþmalarýmýz baþarýya ulaþmýþ, bu konuda kýsmi bir yasaðýn ülke gündemine gelmesini ve yürürlüðe girmesini saðlamýþtý. Söz konusu yasak önemli bir adým ama yeterli deðil…
FAO’nun yapmýþ olduðu açýklamaya göre dünya genelinde yaþanan biyoçeþitlilik kaybý, gýda üretiminin azalmasýna yol açmaya devam ediyor. Bu durumu tetikleyen en önemli unsurlar endüstriyel tarýmda kullanýlan pestisitler, zararlý kimyasallar, monokültür tarým, iklim deðiþikliði, tarým alanlarýn yok edilmesi ve betonlaþma.
FAO’nun hazýrladýðý rapora göre tehdit altýnda olan türler bitkiler, kuþlar, balýklar ve mantarlar. Dünyadaki gýda üretiminin dörtte üçüne katký sunan tozlayýcýlar tehdit altýnda. Sadece arýlar ve diðer tozlayýcý böcekler deðil, yarasa ve bazý kuþ türleri gibi omurgalý tozlayýcýlarýn da yüzde 17’sinin nesli tükenme tehlikesi altýnda.
Tarýmsal üretim Türkiye’de de düþüþte
Türkiye Ýstatistik Kurumu verilerine göre üretim 2018 yýlýnda bir önceki yýla göre tahýllar ve diðer bitkisel ürünlerde yüzde 5,8, sebzelerde yüzde 2,6 azaldý. Bir önceki yýla göre buðday üretimi yüzde 7, arpa üretimi yüzde 1,4 oranýnda azaldý. Çavdar üretimi deðiþim göstermedi, yulaf üretimi ise yüzde 4 oranýnda arttý.
Baklagillerin önemli ürünlerinden yemeklik bakla üretimi yüzde 13,8; kýrmýzý mercimek yüzde 22,5; yumru bitkilerden patates ise yüzde 5,2 azaldý. Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden pýrasada yüzde 21,5, havuçta yüzde 12,9, sakýz kabakta yüzde 5,6 oranýnda artýþ, kuru soðanda yüzde 9,4; domateste yüzde 4,7, kavunda yüzde 3,3 oranýnda düþüþ oldu.
Türkiye’nin tarýmsal üretimindeki düþüþün 2019 yýlýnda daha da artarak devam edeceði öngörülüyor. Tarým yazarý Ali Ekber Yýldýrým 26 Ekim 2018 tarihli yazýsýnda 2019 yýlý için, asýl büyük üretim düþüþünün 2019’da yaþanmasýnýn beklendiðine iþaret ediyor: ”Girdi fiyatlarýndaki artýþ nedeniyle bir çok çiftçi 2019’da üretim yapamayacaðýný her fýrsatta dile getiriyor. Buðday ve arpa ekim zamaný olmasýna raðmen bir çok çiftçi ekim yapamazken, gübre alýmýnda da büyük düþüþ var. Bu göstergeler bile 2019’da üretimde büyük düþüþ olacaðýnýn kanýtý olarak görülüyor.”
Ne yapmalý?
Biyolojik çeþitliliðin kaybýnýn nedenleri, bize bu kaybý durdurmak için ne yapmamýz gerektiðinin yanýtlarýný barýndýrýyor. Buðday Ekolojik Yaþamý Destekleme Derneði Koordinasyon Kurulu üyesi Oya Ayman, ”Sorun çözümün kendisidir” diyor ve devam ediyor: ”Biyolojik çeþitliliði tehdit eden pestisit kullanýmýndan vazgeçilerek doða dostu alternatif yöntem ve uygulamalarýn özendirilmesi; monokültür tarým yerine kardeþ bitkiler, münavebeli ekim gibi permakültür tasarýmýnda da kullanýlan çeþitliliði destekleyici yöntemlerin benimsenmesi; kuraklýða dayanýklý yerel tohumlarýn ekimi gibi iklim deðiþikliðine uyum tedbirlerinin alýnmasý; tarým alanlarýndaki yapýlaþmanýn engellenmesi gibi önlemler alýnabilir. Ancak bu önlemler konusunda hem politika yapýcýlarýn hem üreticilerin hem de türeticilerin, kýsacasý herkesin taþýn altýna elini sokmasý gerekiyor.”
Ayman, her birimizin gýda alýþveriþinden enerji kullanýmýna kadar her an yaptýðýmýz seçimlerle tehlike altýndaki bitki ve hayvan türlerinin yaþamýný sürdürmesine ve tarýmsal üretimin artýþýna katký saðlayabileceðimizi söylüyor: ”Bu konuda atacaðýmýz en etkili adýmlardan biri, kendi bölgemizdeki doða dostu küçük çiftçileri araþtýrýp, onlardan alýþveriþ ederek, topraða baðlý yaþamlarýný sürdürebilmeleri için destek olmak. Yerel ekosistemlere ve kültürlere uygun yetiþtirme yöntemleri, ürün ve böcekle mücadele sistemleri yaratan, yerel tohumlarý ekerek çoðaltan küçük çiftçiler, yüzyýllardýr biyolojik çiftçiliðin teminatý oldular. Gýda üretmekte ve varlýklarýný sürdürmekte yaþamsal öneme sahip tüm ortak varlýk ve kaynaklarý (su, iþçilik, tohum, geleneksel bilgi vb.) özgürce paylaþtýlar. Yöreye özgü balýk, kuþ ve diðer yaban hayvanlarýyla kendi ihtiyaçlarý arasýnda denge kurarak doðal kaynaklarý özenle korudular. Küçük boyutlu yerel gýda ekonomileri, sýnýrlý yatýrým ve altyapýyla yüzlerce yýldýr milyonlarca kiþiyi doyurmayý baþardý. Bu sistemin merkezinde, teknoloji ve yatýrým sermayesi deðil insan ve doðal varlýklar; baþka bir deyiþle doðal sermaye duruyor. Bilgiye dayalý yüzlerce yýllýk bu sistemler, muhteþem bir gýda çeþitliliðinin ortaya çýkmasýný saðladý. Daha da ötesi, kültürler gýdalarýnýn çeþitliliðine baðlý olarak ortaya çýkýp tanýmlandý. Ekim ve hasat dönemlerinde düzenlenen yýllýk festivaller ve mevsimlik kutlamalar, doðaya dayalý uygulamalarýn yüzlerce yýl yaþamasýný saðladý. Ve þimdi var olan çeþitliliðin devamlýlýðý, bu çeþitliliði destekleyen üretimleri tercih etmemize, iklim deðiþikliðine ve çevresel kirliliðe yol açmayan doða dostu alýþkanlýklar geliþtirmemize baðlý.”
Kaynaklar:
1- Jonathan Watts, World’s Food Supply Under ‘Severe Threat’ From Loss Of Biodiversity,
2- Ali Ekber Yýldýrým, Tarýmsal Üretim Azalýyor
3- Türkiye Ýstatistik Kurumu, Bitkisel Üretim Ýstatistikleri-2018