-- GÜNCEL PROJELER:
-- GEÇMİŞ PROJELER:


Victor Ananias
101 Soruda Organik Ürün Rehberi




Probiyotiklerin insan saðlýðýndaki önemi
Kategoriler: Koruyucu Saðlýk ve Beslenme
Tarih: 26-Nisan-2006
Yazdýr | Arkadaþýna Gönder | Yorum Ekle


Yeterli miktarda yenildiðinde insan ya da hayvan saðlýðýný olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalara probiyotik denir (1). Baðýrsaktaki bazý mikroorganizmalarýn çoðalmasýný artýran ve/veya aktivitesini uyaran ve insan ya da hayvan saðlýðýný olumlu yönde etkileyen maddelere (besinsel lifler gibi) ise prebiyotik denir.

 

 

 

 

Probiyotiklerin tarihi ço eskilere dayanmaktadýr. Kitab-ý Mukaddesin Farsça bir versiyonunda Hazreti Ýbrahimin uzun yaþamasý (yüzlerce yýl!) fazla miktarda fermante süt ürünleri (yoðurt, süt, peynir vb) yemesine baðlanmýþtýr (Genesis, yaradýlýþ, tekvin”18:8). MÖ 76 yýlýnda Roma tarihçisi Plinius ishal tedavisinde fermante süt ürünlerinin kullanýlmasýný salýk vermiþtir (2).

1912 Nobel Týp Ödülünü kazanan Rus bilim adamý Élie Metchnikoff bilim dünyasýnda probiyotiklerin kaþifi sayýlabilir. Metchnikoff yoðurt, kefir ve peynir gibi süt ürünlerinde bulunan asit yapan mikroorganizmalarýn baðýrsaktaki hastalýk yapan mikroorganizmalarý nötralize ettiðini saptamýþtýr. Metchnikoff Bulgaristan ve Kafkasya’da yaþayan insanlarýn ederek uzun ömürlü olmasý probiyotiklerden zengin gýdalarýn fazla tüketilmesiyle açýklamýþtýr (3).

Probiyotiklerin özellikleri ve görevleri  

Eriþkin bir insan baðýrsaðýnda 100 trilyon (1,5 kg) faydalý bakteri ve mantar bulunur. Bu rakam insan hücre sayýsýnýn 10 katý kadardýr. Sayýlarý 400’ün üzerinde olan bu bakteriler ve mantarlar normal baðýrsak florasýný oluþtururlar. Bu bakteriler ve mantarlar 300 m2 büyüklüðünde bir yüzey oluþturan mukozayý koruyucu bir tabaka þeklinde döþer. Probiyotiklerin çok sayýda görevleri vardýr (Tablo 1).

Tablo 1. Probiyotiklerin görevleri

  • Baðýþýklýk sistemini güçlendirmek.
    Yiyeceklerin hazmýný kalaylaþtýrmak.
  • Vitaminlerin (K vit, biyotin, B12, niasin vb) sentezini yapmak.
  • Baðýrsak duvarýný zararlý maddelerden korumak ve baðýrsak geçirgenliðini azaltmak.
  • Toksinlerin kan dolaþýmýna geçmesini engellemek.
  • Besin alerjilerini ve ekzemayý önlemek.
  • Kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalýklarýn oluþumunu engellemek.
  • Kanseri önlemek.
  • Yaþlanmayý yavaþlatmak.
  • Depresyonu hafifletmek.
  • Otizm bulgularýný hafifletmek.
  • Ýshali önlemek ve tedavi etmek.
  • Ýdrar yolu iltihaplarýný önlemek.
  • Kabýzlýðý tedavi etmek.
  • Böbrek taþlarýnýn (okzalat) oluþumunu azaltmak.

Normal baðýrsak florasýnýn geliþimi

Bebek doðum sýrasýnda vajenden gelen probiyotikler (laktobasiller ve bifidobakterler) ile karþýlaþýr. Bebek anne sütü ile beslendikçe normal flora geliþir. Sezaryen ile doðan bebekler dýþ ortamda bulunan mikroplar ile karþýlaþýr ve normal flora oluþamaz. Doðum sonrasý ilk kolonize olan floradan saðlýklý floraya geçiþ uygun beslenme ortamý yaratýlsa bile oldukça zordur (4).

Tedavisi ya da önlenmesinde probiyotiklerin kullanýldýðý çeþitli hastalýklar

Enfeksiyöz ishaller

Yapýlan çok sayýda çalýþma probiyotik yiyeceklerin ishal tedavisinde son derece baþarýlý olduðunu göstermiþtir (5-21). Geleneksel halk týbbýnda ishalli kiþilere yoðurt ya da kefir verilmesi hala yaygýn bir uygulama olarak devam etmektedir. Probiyotikler virüs ishallerinde daha etkili olmakta, dizanteri þeklinde ishalleri fazla etkilememektedir.

Antibiyotik ishali

Oral antibiyotik kullananlarýn yaklaþýk %20’sinde baðýrsak florasýnýn bozulmasýna baðlý olarak ishal geliþmektedir. Etkenler daha çok C. difficile ve K. oxytoca’dýr. Probiyotikler antibiyotik ishallerinin önlenmesi ve tedavisinde oldukça baþarýlýdýrlar (22-32).

Uyarýlgan (irritabl) baðýrsak sendromu

Ýrritabl baðýrsak sendromu 6 ay-4 yaþ arasýndaki çocuklarda görülen günde 4-10 kez müküslü ve sulu ishal ile özellenen bir baðýrsak hareket bozukluðudur. Probiyotikler irritabl baðýrsak sendromunda ishali azaltmaktadýr (33-34).

Crohn hastalýðý- Ülseröz kolit

Crohn hastalýðý ve ülseratif kolitin temel nedeninin baðýrsakta saðlýklý mikroorganizma dengesinin hastalýk yapan mikroorganizma lehine bozulmasý sonucu geliþen bir reaksiyon olduðu düþünülmektedir. Probiyotikler baðýrsakta saðlýklý mikroorganizma dengesini kurarak Crohn hastalýðý ve ülseröz kolit bulgularýný hafifletebilirler (35-39).

Yað ve protein sindirimi

Süt ürünlerinin içindeki probiyotikler baðýrsakta bulunan proteinlerin ve yaðlarýn sindirilmesini saðlarlar yani yiyeceklerin hazmýný kolaylaþtýrýrlar. Proteinlerin en küçük birimlerine (amino asitler)kadar indirgenmesi (protein hidrolizi) alerjik olaylarýn oluþumunu azaltabilir(40-41).

Kanser ve probiyotikler

Yaygýn bir probiyotik kaynaðý olarak kullanýlan yoðurdun antikanserojenik (kanseri tedavi edici) etkilerinin olabileceði gösterilmiþtir (42-43). Baþka bir probiyotik olan kefir tümör oluþumunu engellemekte ya da var olanýn ilerlemesini azaltmaktadýr (44-48).

Göðüs kanseri kadýnda en çok görülen kanser çeþididir.  Yoðurt ve kefir gibi fermante süt ürünlerinin kullanýlmasýnýn göðüs kanserini azalttýðý  gösterilmiþtir (49).

Kalýn baðýrsak (kolon) kanseri geliþmiþ ülkelerde en çok görülen tümörler arasýnda ikinci ya da üçüncü sýradadýr.  Deneysel ve epidemiyolojik çalýþmalarýn birçoðu probiyotiklerin kolon kanserinden korunmada önemli bir rolü olduðunu göstermektedir.  Bir bölüm çalýþmada ise böyle bir etki gösterilememiþtir(50-52). Probiyotiklerin kolon kanserini önleme mekanizmalarý Tablo 2’de gösterilmiþtir(53).

 

Tablo 2. Probiyotiklerin kolon kanserini önleme mekanizmalarý

·         Mütasyon ve DNA hasarýnýn azalmasý.

·         Kanser oluþumuna yataklýk eden enzimlerin (ß-glukuronidaz, nitroredüktaz, azoredüktaz) aktivitelerinin azalmasý.

·         Kanser yapan maddelerin (mutajen) etkisizleþtirilmesi.
Kýsa zincirli yað asitlerinin üretiminin artmasý ve asiditenin artmasý.

·         Kanserli hücre intiharýnýn (apopitoz) hýzlanmasý.

Probiyotiklerin alerji önleyici özellikleri

Probiyotikler baðýrsaklardaki koruyucu mukoza bariyerini güçlendirler; böylece baðýrsak geçirgenliðini azaltarak alerjik maddelerin kana geçmesini engellerler. Süt proteinleri tripsin ve pepsin enzimleri yerine probiyotik enzimleri ile parçalanýr. Bu nedenle mononükleer hücrelerden sitokin sentezini uyarmazlar.  Probiyotikler alfa 1-antitripsin ve tümör nekroze edici faktör düzeylerini düþürerek baðýrsaktaki iltihabý baskýlarlar. Probiyotikler sekretuvar IgA antikor yapýmýný artýrarak mukoza baðýþýklýðýný artýrýrlar. Probiyotikler inek sütü allerjisi, atopik ekzema ve diðer alerjik hastalýklarýn proflaksi (korunma) ve tedavisinde baþarý ile kullanýlmaktadýr (54-59).

Ýdrar yolu hastalýklarý

Probiyotikler genital ve üriner sistem enfeksiyonlarýný azaltýrlar(60). Probiyotikler bu özelliklerini aþaðýdaki mekanizmalar ile saðlarlar;

a) Vajina pH’sýnýn düþürülmesi.
b) Salgýladýklar H2O2 ve bakteriyosinlerin bakterileri etkisizleþtirmesi.
c) Hastalýk yapan bakterilerin mukozaya yapýþmasýnýn engellenmesi (yarýþmalý inhibisyon).

Baðýrsak florasýnýn bozulmasý ve otoimmün hastalýklar

Normalde baðýrsak yüzeyi sýk aðlý bir eleðe benzer her maddenin kana geçmesine izin vermez. Normal baðýrsak florasýný bozulmasý zararlý bakterilerin ve mantarlarýn üremesine  ve probiyotiklerin baðýrsak mukozasý üzerinde oluþturduðu koruyucu tabakanýn ortadan kalkmasýna yol açar.  Sonuçta baðýrsak geçirgenliðini artar ve yeteri kadar sindirilmemiþ yiyecek maddeleri ve nötralize edilmemiþ toksinler kan dolaþýmýna geçer.

Baðýþýklýk sistemi yeteri kadar sindirilmemiþ protein parçacýklarýna karþý aþýrý bir þekilde uyarýlýr.
Bu yabancý protein parçacýklarýnýn bazýlarý vücudun kendi proteinlerine çok benzer.
Baðýþýklýk sistemi aþýrý uyarýldýðý zaman kendinden olaný yabancýdan ayýramaz. Onu tahrip ederken kendinden olaný da tahrip eder. Bu mekanizma çok sayýda otoimmün hastalýða yol açar.

§         Romatoid artrit

Floranýn bozularak baðýrsak geçirgenliðinde meydana gelen artýþýn sadece baðýrsakta deðil baðýrsak dýþý birçok organda da iltihabi hastalýklara yol açtýðý düþünülmektedir.
Yeni taný almýþ romatoid artritli hastalarýn baðýrsak florasýnýn normal olmadýðý saptanmýþtýr.
Probiyotiklerden zengin bir diyetin antiromatizmal ilaç ihtiyacýný azalttýðý, klinik bulgularý hafiflettiði gözlenmiþtir(61-62).

Otistik çocuklarda baðýrsak florasý

Otistik çocuklarýn çoðunda baðýrsak florasý bozulmuþtur (63). Bu kiþilerde patojen bakteriler, mantarlar ve parazitler aþýrý þekilde ürer. Bu patojen mikroorganizmalar yiyeceklerin sindirimini bozarlar ve çeþitli toksinlerin oluþmasýna yol açarlar. Sonuçta baðýrsak geçirgenliði artar ve kana geçen sindirilmemiþ parçalar ve toksinler immün sistemi uyararak beyinde iltihabi bir sürecin baþlamasýna yol açarlar. Faydalý mikroplarýn oluþturduðu vitamin ve minerallerin azalmasý da otistik bulgulara katkýda bulunur.

Okzalat taþý

Baðýrsaktan emilen okzalat oranýnýn artmasýnýn (>%5) üriner sistemde okzalat taþý oluþmasýnýn temel nedeni olarak düþünülmektedir. Oxalobacter formigenes baðýrsakta bulunan okzalatý parçalayarak emilen miktarý azaltýrlar. Probiyotik verilen taþlý hastalarda idrardan okzalat atýlýmýnýn azaldýðý gösterilmiþtir(64-65).

Kronik hastalýklar-kefir-interferon

Kefirin içinde bulunan sfingomiyelin niteliðinde bir madde beta-interferon miktarýný 3-15 kat artýrýr. Kefir interferon tedavisinin kullanýldýðý hastalýklarda (kronik hepatit, mültipl skleroz vb) ucuz ve doðal bir seçenektir(66-68).

Depresyon ve kefir          

Kefir hafif bir sinir yatýþtýrýcý ve depresyon azaltýcýdýr. Hafif bir gevþeme ve uyku hali verir. Kefirin depresyonu azaltýcý etkisi triptofan, magnezyum ve kalsiyum gibi mineral ile B kompleks ve C vitamini gibi vitamin içeriðinin yüksek olmasýna baðlanmaktadýr. Benzer özellikler yoðurtta da mevcuttur(69).

Diyet ile normal baðýrsak florasý nasýl saðlanýr?

Karbohidrattan zengin rafine gýdalar aþýrý tüketimi, geleneksel fermante gýdalarýn az tüketilmesi, çeþitli toksinler antibiyotikler ve sezaryen doðumlar baðýsak florasýnýn bozulmasýnýn baþlýca nedenleri arasýndadýr.

Un ve þekerden fakir, sebze, meyve, et,  yumurta ve fermantasyon ürünleri (turþu, yoðurt, peynir, þarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayasý) gibi doðal gýdalardan zengin bir diyet baðýrsak florasýnýn koruyuculuðunu artýrýr.
 
Probiyotikten en zengin gýdalar anne sütü, yoðurt ve Orta-Asya Türklerinin milli içeceði olan kefirdir. Süt ve yoðurt tüketirken bazý noktalara dikkat edilmelidir(Tablo 3).

Tablo 3. Süt ve yoðurt tüketirken dikkat edilecek noktalar

Pastörizasyon gýdalardaki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip eder!!
Mümkünse pastörize edilmemiþ, fakat temiz günlük mandra sütü tüketilmelidir.
Güveniyorsanýz (!) sokak sütçüsünden de süt alabilirsiniz.
Þehirdekiler için en iyi olabilecek seçenek günlük pastörize þiþe sütleridir.
Uzun ömürlü homojenize kutu sütlerini kesinlikle kullanmayýnýz.
Sadece ekþiyen ve/veya kesilen süt ve yoðurtlarý yiyiniz (bulursanýz!!!). Bulamazsanýz kendiniz yapýn hem daha ucuz hem de çok daha saðlýklýdýr.

 

 

KAYNAKLAR

 

  1. Schrezenmeir J, de Vrese  M. Probiotics, prebiotics, and synbiotics—approaching a definition. Am J Clinical Nutr 2001; 2; 361S-364S
  2. Bottazzi V. Food and feed production with microorganisms. Biotechnology 1983;5:315–63.
  3. Schrezenmeir J, de Vrese  M. Probiotics, prebiotics, and synbiotics—approaching a definition. Am J Clinical Nutr 2001; 2; 361S-364S
  4. FinaroS, Chierici P, Vigi V. Intestinal microflora in early infancy: composition and development. Acta Paediatr 2003; 441:48-51
  5. Isolauri E, Juntunen M, Rautanen T, Sillanaukee P, Koivula T. A human Lactobacillus strain (Lactobacillus casei sp strain GG) promotes recovery from acute diarrhea in children. Pediatrics 1991; 88:90–7.
  6. Kaila M, Isolauri E, Soppi E, Virtanen E, Laine S, Arvilommi H. Enhancement of the circulating antibody secreting cell response in human diarrhea by a human Lactobacillus strain. Pediatr Res 1992; 32:141–4.
  7. Majamaa H, Isolauri E, Saxelin M, Vesikari T. Lactic acid bacteria in the treatment of acute rotavirus gastroenteritis. J Pediatr Gastroenterol Nutr 1995;20:333–8.
  8. Isolauri E, Kaila M, Mykkanen H, Ling WH, Salminen S. Oral bacteriotherapy for viral gastroenteritis. Dig Dis Sci 1994;39:2595–600.
  9. Sugita T, Togawa M. Efficacy of lactobacillus preparation biolactis powder in children with rotavirus enteritis. Jpn Pediatr 1994;47: 2755–62 (in Japanese).
  10. Raza S, Graham SM, Allen SJ, Sultana S, Cuevas L, Hart CA. Lactobacillus GG promotes recovery from acute nonbloody diarrhea in Pakistan. Pediatr Infect Dis J 1995;14:107–11.
  11. Pant AR, Graham SM, Allen SJ, et al. Lactobacillus GG and acute diarrhea in young children in the tropics. J Trop Pediatr 1996; 42:162–5.
  12. Guarino A, Canani RB, Spagnuolo MI, Albano F, Di Benedetto L. Oral bacterial therapy reduces the duration of symptoms and of viral excretion in children with mild diarrhea. J Pediatr Gastroenterol Nutr 1997;25:516–9.
  13. Shornikova AV, Isolauri E, Burkanova L, Lukovnikova S, Vesikari T. A trial in the Karelian Republic of oral rehydration and Lactobacillus GG for treatment of acute diarrhoea. Acta Paediatr 1997;86:460–5.
  14. Guandalini S, Pensabene L, Zikri MA, et al. Lactobacillus GG administered in oral rehydration solution to children with acute diarrhea: a multicenter European trial. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2000;30:54–60.
  15. Bellomo G, Mangiagle A, Nicastro L, et al. A controlled double blind study of SF68 strain as a new biological preparation for the treatment of diarrhea in pediatrics. Curr Ther Res 1980;28:927–6.
  16. Camarri E, Belvisi A, Guidoni G, Marini G, Frigerio G. A double blind comparison of two different treatments for acute enteritis in adults. Chemotherapy 1981;27:466–70.
  17. Buydens P, Debeuckelaere S. Efficacy of SF 68 in the treatment of acute diarrhea. A placebo-controlled trial. Scand J Gastroenterol 1996;31:887–91.
  18. Shornikova AV, Casas IA, Mykkanen H, Salo E, Vesikari T. Bacteriotherapy with Lactobacillus reuteri in rotavirus gastroenteritis. Pediatr Infect Dis J 1997;16:1103–7.
  19. Saavedra JM, Bauman NA, Oung I, Perman JA, Yolken RH. Feeding of Bifidobacterium bifidum and Streptococcus thermophilus to infants in hospital for prevention of diahrroea and shedding of rotavirus. Lancet 1994;344:1046–9.
  20. Saavedra JM. Microbes to fight microbes: a not so novel approach to controlling diarrheal disease. J Pediatr Gastroenterol Nutr 1995;21:125–19.
  21. Ahmad A, Widjala L, Firmansyah A et al. Effect of combined probiotic ,pebiotic and micronutrient supplementation in reducing duration of acute infantile diarrhoea. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2000;31:984-6
  22. Gotz V, Romankiewicz JA, Moss J, Murray HW. Prophylaxis against ampicillin-associated diarrhea with a lactobacillus preparation. Am J Hosp Pharm 1979;36:754–7
  23. Clements ML, Levine MM, Ristiano PA, et al. Exogenous lactobacilli fed to man. Their fate and ability to prevent diarrheal disease. Prog Food Nutr Sci 1983;7:29–37.
  24. Witsell DL, Garrett CG, Yarbrough WG, Dorrestein SP, Drake AF, Weissler MC. Effect of Lactobacillus acidophilus on antibiotic-associated gastrointestinal morbidity: a prospective randomized trial. J Otolaryngol 1995;24:230–3.
  25. Borgia M, Sepe N, Brancato V, et al. A controlled clinical study on Streptococcus faecium preparation for the prevention of side reactions during long-term antibiotic treatments. Curr Ther Res 1982; 31:265–71.
  26. Wunderlich PF, Braun L, Fumagalli I, et al. Double-blind report on the efficacy of lactic acid-producing Enterococcus SF68 in the prevention of antibiotic-associated diarrhoea and in the treatment of acute diarrhoea. J Int Med Res 1989;17:333–8.
  27. Colombel JF, Cortot A, Neut C, Romond C. Yoghurt with Bifidobacterium longum reduces erythromcyin-induced gastrointestinal effects. Lancet 1987;2:43.
  28. Siitonen S, Vapaatalo H, Salminen S, et al. Effect of Lactobacillus GG yoghurt in prevention of antibiotic associated diarrhoea. Ann Med 1990;22:57–9.
  29. Young RJ, Vanderhoof JA. Successful probiotic therapy of chronic recurrent abdominal pain in children. Gastroenterology 1997;112: A856 (abstr).
  30. Orrhage K, Brismar B, Nord CE. Effects of supplements of Bifidobacterium longum and Lactobacillus acidophilus on the intestinal microbiota during administration of clindamycin. Microb Ecol Health Dis 1994;7:17–25.
  31. Surawicz CM, Elmer GW, Speelman P, et al. Prevention of antibiotic associated diarrhea by Saccharomyces boulardii: a prospective study. Gastroenterology 1989;96:981–8.
  32. McFarland LV, Surawicz CM, Greenberg RN, et al. Prevention of beta-lactam-associated diarrhea by Saccharomyces boulardii compared with placebo. Am J Gastroenterol 1995;90:439–48.
  33. Maupas JL, Champemont P, Delforge M. Traitement des colopathies fonctionnelles-Essai en double aveugle de l'ultra-levure. (Treatment of irritable bowel syndrome with Saccharomyces boulardii—a double-blind, placebo controlled study.) Médicine et Chirurgie Digestives 1983;12:77–9
  34. Halpern GM, Prindiville T, Blanckenburg M, Hsia T, Gerschwin ME. Treatment of irritable bowel syndrome with Lacteol fort: a randomized, double-blind, cross-over trial. Am J Gastroenterol 1996; 91:1579–85.
  35. Malin M, Suomalainen H, Saxelin M, Isolauri E. Promotion of IgA immune response in patients with Crohn's disease by oral bacteriotherapy with Lactobacillus GG. Ann Nutr Metab 1996;40:137–45.
  36. Plein K, Hotz J. Therapeutic effects of Saccharomyces boulardii on mild residual symptoms in a stable phase of Crohn's disease with special respect to chronic diarrhea—a pilot study. Z Gastroenterol 1993;31:129–34.
  37. Kruis W, Schütz E, Fric P, Fixa B, Judmaier G, Stolte M. Double-blind comparison of an oral Escherichia coli preparation and mesalazine in maintaining remission of ulcerative colitis. Aliment Pharmacol Ther 1997;11:853–8.
  38. Rembacken BJ, Snelling AM, Hawkey PM, Chalmers DM, Axon AT. Non-pathogenic Escherichia coli versus mesalazine for the treatment of ulcerative colitis: a randomised trial. Lancet 1999;354:635–9.
  39. Campieri M, Gionchetti P. Probiotics in inflammatory bowel disease: new insight to pathogenesis or a possible therapeutic alternative? Gastroenterology 1999;116:1246–9.
  40. Fox PF, Law J, McSweeney PLH, Wallace J. Biochemistry of cheese ripening. In: Fox PF, ed. Cheese: chemistry, physics and microbiology. Vol 1. London: Chapman and Hall, 1993:389–438.
  41. Kunji ERS, Mierau I, Hagting A, Poolman B, Konings WN. The proteolytic systems of lactic acid bacteria. Antonie Van Leeuwenhoek 1996;70:91–125.
  42. Sekine K, Toida T, Saito M, Kuboyama M, Kawashima T. A new morphologically characterized cell wall preparation (whole peptidoglycan) from Bifidobacterium infantis with a higher efficacy on the regression of an established tumor in mice. Cancer Res 1985;45:1300–7.
  43. Farmer RE, Shahani KM, Reddy GV. Inhibitory effect of yoghurt components upon the proliferation of ascites tumor cells. J Dairy Sci 1987;58:787–8.
  44. Cevikbas A, Yemni E, Ezzedenn FW, Yardimici T. Antitumoural, antibacterial and antifungal activities of kefir and kefir grain. Phytother Res, 1994; 8: 78-82.
  45. Furukawa N, Matsuoka A, Yamanaka Y. Effects of orally administered yogurt and kefir on tumor growth in mice. J. Japan. Soc. Nutr Food Sci , 1990;43: 450-3.
  46. Furukawa N, Matsuoka A,Takahashi T,  Yamanaka Y. Effects of fermented milk on the delayed-type hypersensitivity response and survival day in mice bearing Meth-A. Anim Sci Tec, 1991;62: 579-585.
  47. Murofushi M, Shiomi M, Aibara K. Effect of orally administered polysaccharide from kefir grain on delayed-type hypersensitivity and tumor growth in mice. Japan J Med Sci Biol, 1983;36: 49-53.
  48. Shiomi M, Sasaki K, Murofushi M, Aibara K. Antitumor activity in mice of orally administered polysaccharide from kefir grain. Japan J Med Sci Biol, 1982; 35: 75-80.
  49. van’t Veer P, Dekker JM, Lamers JM et al. Consumption of fermented milk products and breast cancer: a case-control study in the Netherlands Cancer Res 1989;49:4020-3
Haber No: 1252